Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlayarak, “Türkiye ile Almanya arasında emsalsiz ilişkiler söz konusu.” dedi.
Anadolu Ajansının (AA) Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü dolayısıyla hazırladığı dosya haberler kapsamında bu haberde, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Schulz, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını en içten dilekleriyle kutladığını dile getiren Schulz, geride kalan 100 yılda Almanya-Türkiye ilişkilerinin son derece hızlı geliştiğini söyledi.
Schulz, 1924’te Türkiye-Almanya arasında imzalanan Dostluk Anlaşması ile ilişkilerin ivme kazandığını belirterek, ancak asıl yoğunluk ve dinamizmin 1960’lı yıllarda Türkiye’den yüzbinlerce kişinin Almanya’ya çalışmak ve yaşamak üzere gitmesinden sonra gerçekleştiğini vurguladı.
Büyükelçi Schulz, “Türkiye ile Almanya arasında emsalsiz ilişkiler söz konusu.” ifadesini kullandı.
Bu ilişkilerin hayatın her alanını kapsadığını kaydeden Schulz, iki ülkenin başta siyaset, ekonomi, bilim, eğitim, spor ve kültür alanlarında yakın işbirliğinin olduğunu aktardı.
Schulz, Türkiye ve Almanya’nın çok sayıda ve çok kapsamlı ilişkileri olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Türkiye’nin dışında başka hiçbir ülke yok ki bu kadar yakın ikili işbirliğine sahip olalım. Bu bizim için de tabii son derece pozitif bir gelişme. Biz ülke olarak da bundan çok memnunuz ve ilişkilerimiz zenginleşiyor. Bu ilişkileri elbette korumamız ve geliştirmemiz de gerekiyor. Yaşamın her alanındaki bu ilişkileri canlı tutmak, hayata dahil etmek için her gün çalışmamız gerekiyor. Biz de büyükelçilik olarak bu yoğun ilişkilere katkıda bulunmak istiyoruz.”
“Türkiye, Almanya için çok özel bir ortak”
Öte yandan Türkiye’deki büyükelçilik görevini değerlendiren Schulz, şunları kaydetti:
“Türkiye, Almanya için çok özel bir ortak. Zaten çok yoğun olan ilişkilerimize ben de Büyükelçi olarak katkıda bulunabilmekten ötürü gurur duyuyorum. Bu ayrıcalıktır ve aynı zamanda da sevinç duyduğum bir olaydır. Eşim ve ben severek bu ülkede yaşıyoruz. Bu ülkedeki insanların misafirperverliği, empatileri bizim açımızdan son derece güzel. Tecrübeler edindik bu noktada. Bunun için de eşim ve ben son derece mutluyuz.”
Büyükelçi Schulz, Türkiye kökenli 3 milyon kişinin Almanya’da yaşadığını belirterek, bunun iki ülkeyi birbirine bağlayan insani unsurlardan olduğunu dile getirdi.
Bu insani unsurların dışında ekonomik ilişkilerin de son derece yoğun olduğunu kaydeden Schulz, “Almanya, Türkiye’nin en önemli ihracat ortağı. Geçen yıl ikili ticaret hacmimizde de yine rekor kırdık. Siyasi açıdan da Türkiye, Almanya için son derece önemli ortaktır. Avrupa Birliği katılım süreci mesela devam ediyor, NATO’da, veya G20’deki ilişkilerimizde olduğu gibi.” diye konuştu.
“(Uğur Şahin ve Özlem Türeci) Tüm dünya için bir hediye oldular”
Schulz, Türkiye’ye Temmuz 2020’de geldiğini belirterek, görev süresince kendisine etkileyen iki önemli olaya değindi.
Türkiye’de göreve başladığında Kovid-19 salgını olduğunu ve salgın kısıtlamalarının uygulandığını kaydeden Schulz, kısıtlamaların kalkmasıyla ilişkileri yüz yüze gerçekleştirebildiklerini ve bundan büyük mutluluk duyduğunu aktardı.
Schulz, “Burada tabii Uğur Şahin ve Özlem Türeci gibi önemli bilim insanları hem Almanya için hem Türkiye için, dünya için de çok önemli bir gelişme ortaya koyarak adeta tüm dünya için bir hediye oldular. Onlar sayesinde de yine hayatımızı normalleştirme fırsatı bulduk. Bu bilim insanları da Türkiye ve Almanya arasındaki işbirliğinin aslında önemli bir göstergesini teşkil ediyor.” görüşünü paylaştı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde dostlarının, birlikte çalıştıkları ve tanıdıkları insanların yakınlarını kaybettiğini kaydeden Schulz, Almanya’da Türkiye’nin ve Türk halkının acısını yakından paylaştıklarını, ellerinden gelen desteği ortaya koyduklarını ve ülkesinde büyük dayanışma örneği gösterildiğini anlattı.
Schulz, bu kapsamda gerek devlet kaynaklarından gerekse eyaletler, belediyeler, sivil toplum örgütleri, hastaneler, şirketler ve bireysel olarak çok büyük yardımlar toplandığını ve Türkiye’ye gönderildiğini belirterek, “Biz elbette biliyoruz ki depremden sonra o bölgenin yeniden yapılandırılması bir sprint olmayacak, bu bir maraton olacaktır ve biz de uzun soluklu olarak Türkiye’ye bu anlamda destek vermeye devam edeceğiz.” dedi.
