Uyku döngünüzü Etkileyen 7 Faktör

Sirkadiyen ritim vücudun zaman planlayıcısıdır. Ne zaman uyanık olmanız gerektiğini, ne zaman kendinizi yorgun ve uykuya hazır hissettiğinizi ayarlar. Bu ritim ve uyku-uyanıklık rutini bozulduğunda uykusuzluk, zihinsel sağlık sorunları, metabolizma, beyin bulanıklığı ve daha fazlası gibi önemli uyku sorunlarına neden olabilir. Ancak vücudunuzun dışında sirkadiyen ritminizi etkileyebilecek birçok şey var. Sirkadiyen Ritiminizi dengede tutmak için iyi bir uyku en iyi yol olsa da, kaliteli bir gece uykusu almanızı engelleyebilecek daha az belirgin olan başka faktörler de vardır.

İşte Sirkadiyen Ritiminizi Etkileyen 7 faktör

Psikologlara göre beynimizin uykuya zemin hazırlamaya yardımcı olmak için loş ışığa ihtiyacı vardır. Gece ışığına ve elektronik ortama maruz kalma konusunda dikkatli olmanız ve yatmadan önce odanızı gerekirse perdeler kullanarak uykuya uygun hale getirmeniz gerekir. Ayrıca elektronik cihaz kullanımınızı yatmadan 30 ila 60 dakika önce sınırlamayı düşünün.

Gece dinlenirken mümkün olduğunca ışıktan kaçınmanız gerekirken, uyandığınızda bunun tersi geçerlidir. Sabah ışığına maruz kalmak vücudunuzun sirkadiyen ritmini ayarlamanıza yardımcı olması açısından çok önemlidir. Araştırmalar, sabahları beş dakika kadar kısa bir süre ışığa maruz kalmanın bu saati ilerletebileceğini ve güne hızlı bir başlangıç ​​yapabileceğini gösteriyor.

Kafein uykuda ve vücudunuzun yorgun olduğunu anlama yeteneğinde önemli bir rol oynar. Enerjik ve uyanık hissetmenize yardımcı olmak için muhtemelen her sabah bir fincan (veya üç) kahvenin tadını çıkarırken, günün ilerleyen saatlerinde çok fazla kafein vücudunuzun gergin kalmasına ve saatin kaç olduğu konusunda kafanızın karışmasına neden olabilir.

Egzersizin vücudunuz için harika faydalarla dolu olduğu bir sır değil ve hatta araştırmalar uykunuzun kalitesini ve süresini artırabildiğini bile gösteriyor. Ancak günün iyi terlediğiniz saatleri vücudunuzun doğal sirkadiyen ritminde önemli bir rol oynayabilir. Akşam egzersizleri erken kalkanlar için uyku kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.

Gece vardiyasında çalışanlar, yeni doğmuş bir bebek sahibi olanlar veya bazen tüm geceyi geçirmek zorunda kalanlar için uyku düzeniniz bozulabilir. Vücudumuz bir programdan diğerine aniden geçiş yapacak şekilde tasarlanmamıştır, bu nedenle daha kademeli bir geçiş yapmak uzun vadede işe yarayacaktır.

Çoğu insan için uyku, açma/kapama düğmesiyle tetiklenmez. Yatağa girip anında uykuya dalabileceğimizi düşünmek yerine, yavaş yavaş uyumaya çalışın. Gündüz ile gece arasında bir miktar ayrım olması kısa, basit bir dinlenme rutinine izin verilmesinin, beyninize uykunun yakında geleceğini bilmesini sağlamak için gerçekten yararlı olabilir. Daha iyi bir uyku için odanınızı uygun sıcaklığında (17-20 derece) tutun.

Aşırı alkol veya madde kullanımı gibi diğer faktörler de doğal uyku döngüsünü olumsuz yönde etkileyebilir ve uyku dengenizi bozabilir. Bu alışkanlıklarınızdan kurtulmaya çalışın.