Paris Anlaşması’nın imzalandığı 2015’ten beri rüzgar ve güneşin küresel elektrik üretimindeki payı iki katına çıktı. Rüzgar ve güneşten elektrik üretimi 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 17 büyüme gösterdi. Rüzgar ve güneş 2021’de küresel elektrik üretiminin onda birini karşılayarak rekor kırdı. Rüzgar ve güneş enerjisi, geçen yıl küresel elektrik üretiminin yüzde 10’unu karşılayarak rekor kırarken, önemli bir kilometre taşı olan bu seviyeye şu an dünyada 50 ülke ulaştı.
Londra merkezli düşünce kuruluşu Ember’in yayınladığı ve küresel elektrik talebinin yüzde 93’ünü temsil eden 75 ülkenin geçen yılki elektrik üretim değerlerinin incelendiği Küresel Elektrik Görünümü raporuna göre, geçen yıl dünya elektrik üretiminde temiz kaynakların payı yüzde 38 olurken, kömürün payı yüzde 36 seviyesinde gerçekleşti. En hızlı dönüşüm, elektrik talebinin yüzde 10’unun sadece son iki yılda fosil yakıtlardan rüzgar ve güneşe kaydığı Hollanda, Avustralya ve Vietnam’da gerçekleşti. Geçen yıl yüzde 52 ile Danimarka’nın başını çektiği 10 ülke, elektriğinin dörtte birinden fazlasını rüzgar ve güneşten üretti.
Küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için rüzgar ve güneş enerjisinin 2030’a kadar her yıl son 10 yılın ortalaması olan yüzde 20’lik büyüme oranlarını yakalaması gerekiyor.

