T24 Haber Merkezi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, “Kent Uzlaşısı” soruşturması kapsamında mahkeme tarafından verilen tutuklama kararlarına sert tepki gösterdi. Kararın ardından bir açıklama yapan Tanrıkulu, söz konusu operasyonun “siyasi” olduğunu vurguladı ve “Kürtlerin belediye meclislerinde yer alması, temsil hakkı kullanması suçmuş gibi gösterilmeye çalışılıyor” dedi.
“Hukukla değil, siyasi gündemle yürüyor”
Tanrıkulu, belediye başkan yardımcıları dahil 10 kişinin “Kent Uzlaşısı” soruşturması kapsamında tutuklanmasından sonra Çağlayan Adliyesi’nde açıklama yaptı. “Operasyonun” yapılış ve kamuoyuna yansıtılma biçiminin, tutuklamalarla ilgili sonucu önceden tahmin etmelerine imkân verdiğini belirten Tanrıkulu, “Bu tür soruşturmalarda hukuki bir değerlendirme yapmak mümkün değil. Çünkü bu, hukukla işleyen bir süreç değil; tamamen siyasi ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin siyasi gündemine uygun bir süreç” ifadelerini kullandı.
“Kent Uzlaşısı formülü suç gibi gösterildi”
Tanrıkulu, soruşturma dosyasında “Kent Uzlaşısı” formülünün suçmuş gibi yorumlandığını söyledi ve savcılık yazısında, batı illerinde Kürtlerin belediye meclisi gibi yerel yönetim organlarında yer almamasının hedeflendiğinin açık biçimde görüldüğünü kaydetti:
“Savcılık siyasal iktidarın bu operasyona nasıl baktığını şu cümlelerle yansıtmış: ‘Kent uzlaşısı formülüyle batı il ve ilçelerindeki Kürtlerin, belediyeleri kazanmasalar da uzlaşılacak ve desteklenecek aday karşılığında belediye meclislerinde belli sayılarda kota elde etmelerinin önlenmesi amaçlanıyor.’ Bu siyasi faaliyetin kendisi, bu temsil faaliyetinin kendisi suçtur deniyor.”
“Hazmedilemeyen başarı”
2019 yerel seçimlerinde CHP ve DEM Parti’nin iş birliği sonucu elde edilen başarının iktidar kanadınca hâlâ hazmedilemediğini vurgulayan Tanrıkulu, operasyonların da bu başarının rövanşı niteliğini taşıdığını öne sürdü.
“Adalet sonunda yerini bulacak”
Tanrıkulu, söz konusu tutuklamaların “adaletle ilgisi olmadığını” belirterek, operasyonun “temsil hakkı ve seçim hakkının cezalandırılması” anlamına geldiğini dile getirdi. Tanrıkulu, “Ama elbet devran dönecek. Hukuk kuralları içerisinde de bu kötülüğü yapanlar mutlaka hesap verecekler” dedi.
