Hürriyet gazetesine konuÅŸan Berna Yılmaz, “Uzun süren bir rahatsızlık ve ameliyat sürecinin sonunda kıymetli eÅŸimi kaybettik. Mesut’un hastalığı, rahmetli oÄŸlumuz Yavuz’un vefatından sonraki yıl yani, 2019 Ocak’ta akciÄŸer kanseri olarak baÅŸladı. Ameliyat ve kemoterapi tedavileri neticesinde saÄŸlığına kavuÅŸtu. 2020 Mayıs ayına kadar herhangi bir saÄŸlık sorunu olmadı. Mayıs ayında baÅŸ dönmesi ÅŸikayetiyle doktora gittik beyninde metastaz olduÄŸu ortaya çıktı. Hemen ameliyat oldu ama sonrasında beklenmedik negatif ilerlemeler gerçekleÅŸti. 46 günlük hastane süreci baÅŸladı ve doktorlarımızın sonsuz çabalarına raÄŸmen hayata veda etti.” ifadesini kullandı.Â
Yılmaz, “Özel hayatında da konuÅŸkan biri deÄŸildi. OÄŸlumuzun kaybının ardından daha da sessizleÅŸti. Küçük oÄŸlumuz Hasan’la iÅŸ hayatını ve özel hislerini eskisinden çok paylaÅŸmaya baÅŸladı. Büyük torunumuz Ceylin, ona hayat ışığı, yaÅŸamının en büyük desteÄŸi oldu. Küçük torunumuz Mesut Kaan bu duygularını katladı, son anlarına kadar huzurla yaÅŸadı. YaÅŸamı boyunca, her ÅŸeyimizi paylaÅŸtığımız bir hayat yaÅŸadık. Tüm vasiyeti oÄŸlumuz Hasan’a verdiÄŸi nasihatlerdi. Hastanedeyken geleceÄŸi ve ailemiz için ona nasihatler verdi.” diye konuÅŸtu.Â
Berna Yılmaz açıklamasında şunları kaydetti:
“Mesut ülkesini çok seven, hatta bazen ailesinin önüne koyan biriydi. Hayatının sonuna kadar refahı, huzuru ve demokratik bir yaÅŸamı arzuladı. Ülkeyi yöneten devlet büyüklerine her dönemde destek olmaya çalıştı. Bilgisini, birikimini paylaÅŸmaktan kaçınmadı. Onun için en önemli sorunlar; erkek ÅŸiddeti, taciz, aldatma, cinayetti. Böyle haberleri görmekten, duymaktan utanırdı. Bunların yaÅŸanmadığı bir ülke ve dünyayı özlediÄŸimizi konuÅŸurduk.”
Â