Thomas Edward Lawrence, bilinen adıyla “Arabistanlı Lawrence,” Birinci Dünya Savaşı sırasında Arap dünyasında Türklere karşı faaliyetler yürütmüştür. Bu faaliyetler, Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgedeki egemenliğini zayıflatmaya yönelikti. Türk milliyetçiliği perspektifinden bakıldığında, Lawrence’in eylemleri Osmanlı Devleti’ne ve Türk milletine karşı bir ihanet olarak görülmektedir.
Lawrence, Arap dünyasında bağımsızlık vaatleriyle çeşitli Arap kabilelerini Osmanlı’ya karşı kışkırtmıştır. Bu çabalar, Arap Yarımadası’nda ve Orta Doğu’da Osmanlı’nın etkisini azaltmayı amaçlıyordu.
Türk tarihçi Halil İnalcık, Lawrence’in bu hareketlerini “Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğüne yönelik açık bir tehdit” olarak nitelendirir. İnalcık, Lawrence’in Batı’nın sömürgeci emellerine hizmet ettiğini savunur ve bu faaliyetlerin Arap milliyetçiliğini körüklemekten ziyade, Batı’nın çıkarlarını korumaya yönelik olduğunu belirtir.
OSMANLI’NIN BÖLGEDEKİ VARLIĞINI ZAYIFLATTI
Bir başka uzman, tarihçi İlber Ortaylı, Lawrence’in eylemlerinin Osmanlı’nın Arap bölgesindeki yönetimi üzerinde derin etkileri olduğunu ifade eder. Ortaylı’ya göre, Lawrence ve onunla birlikte hareket eden Arap liderleri, Osmanlı yönetimine karşı isyan ederek bölgenin istikrarını bozmuş ve Osmanlı’nın bölgedeki varlığını zayıflatmıştır. Bu durum, Osmanlı’nın savaşın diğer cephelerinde de zor duruma düşmesine neden olmuştur.
Öte yandan, Lawrence’in kendi yazıları ve anıları, onun Arap davasına olan samimi bağlılığını yansıtır. Lawrence, “Seven Pillars of Wisdom” adlı eserinde, Osmanlı yönetiminin Arap halkına karşı adil olmayan politikalar izlediğini ve bu nedenle Arapların bağımsızlık taleplerinin meşru olduğunu savunur. Ancak, bu görüşler Türk milliyetçileri tarafından genellikle kabul edilmez, çünkü Lawrence’in eylemlerinin temelinde İngiliz emperyalizminin yattığına inanılır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaşı olan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında önemli rol oynayan bir diğer Türk lideri Kazım Karabekir, Lawrence’in faaliyetlerini Osmanlı’nın zayıflatılması ve bölgenin sömürgeleştirilmesi için bir araç olarak görür. Karabekir’e göre, Lawrence’in Arap milliyetçiliğini desteklemesi, Osmanlı’nın içindeki etnik ve dini farklılıkları kullanarak bölünmesine neden olmuştur.
OSMANLI’YA DARBE İNDİRDİ
Lawrence’in Osmanlı’nın Arap bölgesindeki yönetimi konusundaki görüşleri de tartışmalıdır. Lawrence, Osmanlı’nın Arap dünyasındaki yönetimini “katı ve baskıcı” olarak tanımlamış ve Arap halkının bu yönetimden kurtulmak için isyan etme hakkına sahip olduğunu savunmuştur. Ancak, Türk milliyetçileri bu görüşe katılmaz; aksine, Osmanlı’nın Araplara karşı daha adil ve kapsayıcı bir politika izlediğini ileri sürerler.
Sonuç olarak, Lawrence’in Osmanlı İmparatorluğu’na karşı yürüttüğü faaliyetler, Türk milliyetçileri tarafından bir ihanet olarak görülmekte ve bu eylemler, Batı’nın Osmanlı topraklarına yönelik emperyalist emellerinin bir parçası olarak değerlendirilmektedir.
Lawrence’in Arap milliyetçiliğine olan desteği, Osmanlı’nın bölgedeki egemenliğini zayıflatmış ve bölgeyi kaosa sürüklemiştir. Bu perspektiften bakıldığında, Lawrence’in eylemleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünde ve modern Türkiye’nin doğuşunda önemli bir rol oynamıştır.