Eğitim-İş Sendikası geçen hafta Birinci Meclis’ten başlattığı Cumhuriyet ve Emek Yürüyüşü‘nü sürdürüyor. Etkinlik çerçevesinde Adıyaman’da toplanan sendika üyeleri, deprem gerçeği ve tarikatların toplum üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay Adıyaman‘daki Demokrasi Parkı’nda bir basın açıklaması düzenledi.
Açıklamaya CHP Adıyaman İl Başkanlığı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Tüm Emeklilerin Sendikası ve Genel Sağlık İş Sendikası da destek verdi. Kalabalık “Unutmak yok ,affetmek yok, helalleşmek yok”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” ve “Mustafa Kemal’in öğretmeniyiz” sloganlarını attı. Öğretmenler “Kılıçtan keskin kalemlerimiz” var diyerek kalemlerini iktidarın politikalarına karşı kaldırdı. Heyet sonrasında Adıyaman’daki saat kulesine karanfiller bıraktı.
“KADER DEĞİL, CİNAYET”
Konuşmasına depreme ilişkin değerlendirmeleriyle başlayan Özbay, “İki yıl önce bölgeye geldiğimizde isyanımızı, acımızla içimize gömdük. Ama iki yıl geçti. Şehir adeta bir şantiye alanı. Asbest oranı normalin 7.5 kat üzerinde. İki yıl önce sorumluluğu hissetmeyenler hala yapılacak bina müjdesi veriyor. Binlerce bina yıkılmış, 53 bin insan yaşamını yitirmiş. Halkın yüzde yetmişe yakını hala konteynerde ama biz unutmayacağız, unutturmayacağız, hesap soracağız. 6 Şubat depremi bir felaket değil, ihmaldir. Kaçak yapılaşma ve eksik denetimler insanları ölüme sürükledi. Bu sadece bir kader değil, cinayettir. Sonrasında yaşananlar da büyük bir krizin göstergesidir” dedi.
“HER GEÇEN GÜN KÖTÜYE GİDİYOR’
Deprem bölgelerinde en büyük sorunlardan birinin eğitim olduğuna vurgu yapan Özbay, “Binlerde öğrenci eğitime erişimde sorun yaşamaktadır. Birçok bölgede öğrencilerimiz çadırlarda, konteynerlerde eğitim görmek zorunda bırakılmıştır. Taşımalı eğitim sistemine mahkum edilen binlerce öğrenci kilometrelerce yol giderek eğitime devam etmeye çalışmaktadır. Deprem bölgesinde eğitim, bırakın normale dönmeyi her geçen gün daha da kötüye gitmektedir” diye konuştu.
“EĞİTİM LAİK KALACAK”
Eğitimdeki dinselleştirmeye de dikkat çeken Özbay, “Biz Türkiye’nin geleceğini hurafeyle değil bilimle kurmak istiyoruz. Cumhuriyetin okullarında çocuklar devlete emanettir. Öğrencileri tarikatlara yönlendirmek anayasal suçtur. ÇEDES gibi projeler eğitimi dinselleştirme projesidir. Bunlar devam ederse okullar herkesin buluştuğu değil ayrıştığı yerler hâline gelecek. Bugün zihinler bölündüğünde yarın fiziksel bölünme de kaçınılmaz olacak. Bu ülke, çocuklarını cemaatlerini tarikatların insafına bırakmamak için savaş verdi, devrimler yaptı. Şeyhler yerine bilim insanları olsun diye cumhuriyeti kurdu. Bu ülkede eğitim laik kalacak” dedi.
“BU DÜZEN DEĞİŞECEK”
Yürüyüşün, ülkede son 23 yılda yaşananların bir sonucu olarak ortaya çıktığını söyleyen Özbay, şöyle konuştu:
“Biz geleceğimizi kaybetmemek için yürüyoruz. Çocuklarımızın kaderini yoksulluk, cehalet değil aldıkları eğitim belirlesin diyoruz. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının en büyük kaybı güvendir. Biz bu ülkenin adaletine güvenmek istiyoruz. Bizi buraya getiren, çocuklarımıza olan sevgimiz ve aydınlık geleceğe olan inancımızdır. Eğitim bilimin ışığında şekillenecek. Bu düzen değişecek. Vatan, savaşta hepimizin olduğu gibi barışta da hepimizindir. Biz iktidarın değil, halkın öğretmeniyiz. Yaşasın cumhuriyet, yaşasın laik, bilimsel, kamusal eğitim. Yaşasın eşitlik ve adalet.”
“MERKEZİ HÜKÜMET YOKTU”
CHP Adıyaman İl Başkanı Engin Doğan da saat kulesine karanfiller bırakıldıktan sonra bir açıklama yaptı. Doğan, açıklamasında “6 Şubat sabahı deprem olduktan sonra 3 gün boyunca yanımızda sendikalar, partimiz, çevre illerimiz vardı ancak merkezi hükümet yoktu. Bu memleketin yöneticileri de burayı unuttu. O 3 gün mahşerdi. Biz ne bakan ne iktidar vekilleri ne yöneticilerini gördük. O sahipsizliği ömrüm boyunca unutmayacağım” ifadelerini kullandı.
More Stories
Yaşayan ölülerin hapishanesi: El Salvador
Kahvehanede kavga: Sandalye ve yumruklar havada uçuştu
Siirt Valisi Kızılkaya, Basın Mensuplarıyla Buluştu ve Çalışmaları Tanıttı